PLASTİK ENDÜSTRİSİNDE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

TRUVA OTOMASYON

PLASTİK ENDÜSTRİSİNDE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ

I-GENEL PROFİL

Plastik sanayii, günümüzde en önemli sektörlerden biridir. Evlerde kullanılan leğenlerden, kovalardan, fırçalardan, yer döşemelerinden, bina yalıtım kaplamalarından, köpüklerden marketlerde kullanılan naylon poşetlere, su borularından tükenmez kalemlere, formika mobilya kaplamalarından pet meşrubat şişelerine, naylon bayan çoraplarından boyalara, teflon tavalardan kaplamalara ve cilalara, kalıplardan film şeritlere, fiberlerden kablolara, ambalaj imalatından banyo perdelerine, araba lastiklerinden etiketlere ve otomobil üretiminden gemi imalatına kadar neredeyse günlük yaşamda kullanılan her nesnede plastik sanayiine ait bir ürüne rastlamak olasıdır.

Plastikler aslında polimerlerdir: Birbirine bağlanmış uzun atom zincirleri. Bu zincirler biribirini yineleyen birçok moleküler birimden oluşmaktadır. Karbon ve hidrojenin tek başına veya oksijen, azot, kükürt ve klor ile oluşturdukları polimerler plastiklerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Selüloz(bitkilerin hücre duvarında bulunan yapıtaşı)’un nitratlanmasıyla oluşturulan Proxylin’i, alkol ve kafur ile karıştırarak ilk doğal plastiği İngiliz bilim adamı Alexander Parkes bulmuştur. Sentetik bir polimere dayanan ilk plastik ise fenol ve formaldehitkullanılarak yapılmış ve adına bakalit denmiştir.

Plastikleri sınıflandırmak gerekirse:

-Selüloz bazlı plastikler(Selüloyid, rayon)

-Bakalit (Fenol, formaldehit)

-Strafor (Polyester-PS- , PolyVinylChoride-PVC-)

-Naylon (Polyamide-PA)

-Sentetik Kauçuk

-Polyethylene, acrylic, Polyurethane, Polyethylene terphthalate -PET-,

Polytetrafluoroethylene-Teflon-

II- PLASTİK SEKTÖRÜNDE KAZALAR, HASTALIKLAR VE TEHLİKELER

II.1.Hastalıklar

II.1.1. Kimyasal Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar

Fiberglas yapımında kulanılan doymamış polyester reçineleri, kimyasal açıdan reaktif olan fenol formaldehit reçineleri ve üretanlar gibi plastik sektöründe kullanılan sıvı ve tozlardan ötürü önemli bir kontakt dermatit* riski söz konusudur.

Polymerlerin ısı ile termal indirgenmesi sırasında ortaya dumanlar çıkabilir. Ancak mühendislik önlemleri bu konunu üstesinden gelmek konusunda çok önemli olabilir. Bu konuda iyi bir havalandırma sisteminin varlığı da riskleri ortadan kaldırmak konusunda çok etkilidir. PVC-Polyvinylcloride- ve Polytetrafluoroethylene-Teflon-

aşırı ısıtıldığı zaman ortaya çıkan dumandan ötürü polymer duman ateşi* hastalığı görülebilir.

Pekçok endüstride bilindiği gibi çok çeşitli plastik ürünler kullanılmaktadır. Bu plastik ürünlerin birçoğu kimi zamanlarda termal strese yani aşırı ısıya sunuk(maruz) kalabilmektedir. Boya ile kaplı metal plaka veya tabakaların ya da plastik kaplı boruların kaynak işlemi sırasında yüksek ısıya maruz kalmaları gibi durumlarda acaba zehirleyici miktarlarda uçucu gazlar ortaya çıkmakta mıdır?. Aşağıdaki tablo bazı plastikleri ve ısıya maruz kaldıklarında ortaya çıkardıkları uçucu gazları sıralamaktadır.

Plastikler
Ortaya çıkan uçucu maddeler
Polyxmetilen
Formaldehit
kloropren kauçuk
Hidrojen klorür
Polistiren
Stiren
Polikarbonat
Fenol
PVC
Hidrojen Klorür
Poliamid 66
Siklopentanon
Teflon
Perflorine doymamış hidrokarbonlar
Polietilen
Doymamış alifatik hidrokarbonlar
Poliüretan
Hidrojen Siyanür

Poliüretan reçinelerle kullanılan izosiyanatların zehirli dumanları kimyasal pnömonite* ve ciddi astım* rahatsızlıklarına neden olur. Bir kere bu dumanlara duyarlı hale gelen kişi bundan sonra iş değiştirmek zorundadır. Aynı tehlike formaldehit reçineleri ile çalışırken de mevcuttur. Fiberglas üretilirken de oldukça yüksek miktarlardastiren buharı kullanılmaktadır. Bu da yukarıda sayılan hastalıklara neden olmaktadır. Klorlanmış Hidrokarbonlar gibisolvanlar sektörde sıkça kullanılmaktadır. Bunların solunması da ciddi tehlikelere yol açabilir ki bunların içinden önemli olanlarından birisi narkoz*dur.

II.1.2. Fiziksel Tekhlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar

Granülatörler(tozlaştırıcılar) çalışırken oldukça fazla ses çıkartılar. Bu çıkan gürültü bazen o kadar yüksek seviyelerde olmaktadır ki bu makinaların yanında çalışanlar ve bu makinaları idare edenler geçici ve bazen de sürekli duyma(işitme) kayıpları ile karşılaşırlar.

II.2. Kazalar

Yanıklar* da önemli tehlikelerden biridir. Plastik üretimi için kullanılan bazı katkı maddeleri ve katalizörler su veya hava ile temas etmeleri durumunda aşırı reaktif olabilirler ve yanmalara neden olurlar. Eriyik halde bulunan plastiklerle çalışılırken veya bir yerden bir yere taşınırken her zaman dökülebilir ve sıçrayabilir ve sonunda yanmalar ve haşlanmalar olabilir. Ayrıca bazı plastiklerin cilde yapışma tehlikesi vardır ki bu durumlarda yanıkların verdiği hasarlar artar.

Organik peroksitler son derece tahriş edicidir ve özellikle göze sıçraması durumunda kişiyi kör edebilirler. Bu tehlikelerden korunmak için uygun Göz Koruyucu Donanımlar kullanılmaıldır.

 

III- PLASTİK ENDÜSRTİSİ İŞÇİLERİ İÇİN SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Granülatörler söz edildiği gibi son derece fazla gürültü çıkartırlar. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte normalde sekiz saat boyunca en fazla 85-90 dBA sese sunuk kalınabilir ve bunu 80dBA’nın altında geçirilecek 16 saatlik dinlenme süreci takip etmelidir. 85-90 DBA’nın üzerinde sese sunuk kalınıyorsa mutlaka kulak koruyucudonanımlar kullanılmalıdır tersi durumda ileride mutlaka işitme sorunları yaşanır. Bunların yanında düzenli olarak en azından yıllık odiyometri testleri(işitebilirlik) yapılmalıdır. Ayrıca gürültünün çok olduğu iş yerlerinde kişisel dozimetreler bulundurulmalıdır. Bu riskler, makinaların ses öldürücü materyallerle kaplanması yoluyla ortadan kaldırılabilir.

Kullanılan kimyasalların buharları, dumanları, kokuları ve bunlarla birlikte tozlar solunum yollarını son derece olumsuz etkilemektedir ve daha önce sayılan birçok hastalığa neden olmaktadır. Bu risklere karşı son derece iyi çalışan yerel cebri çekişli havalandırma sistemlerine(Local Exhaust Ventilation –LEV-) gereksinim vardır. Bunlarla birlikte solunum koruyucu donanımlar olan maskeler, solunum cihazları kullanılabilir.

*

Astım, solunum yollarının ataklar halinde gelen tıkanmaları ile kendini gösteren kronik bir hastalığıdır. Astımda solunum yollarının şişmesi ve tıkaçların oluşması sonucu havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hissederler. Ataklar sırasında öksürük, göğüste sıkışma hissi, solunumda hızlanma, hırıltı ve nefes darlığı olur. Astımlı hastalar çevredeki birçok maddeye astımlı olmayanlara göre daha duyarlıdır. Bu uyarılar hastalarda hırıltı ve öksürüğe yol açar.

Egzama(dermatit) derinin iltihabıdır ve çoğu zaman kaşıntılı seyreder. Genellikle allerji nedeniyle oluşur; ama duygusal sıkıntı da egzamaya yol açabilmektedir. Bazen de egzama görünür hiçbir neden yokken çıkmaktadır. En sık görülen egzama tipi, allerjik kökenlidir. Tıp dilindeki adı “atopik dermatit” olan bu hastalık çoğunlukla astımlılarda ve saman nezlelilerde görülür. Saman nezlesi, çiçek tozlarının neden olduğu allerjik bir hastalıktır.

Kimyasal tahriş edicilerin solunması sonucunda oluşan akciğer iltihaplanmasına Kimyasal Pnömoni denir. Bkz. Pnömoni(Zatürre)

İlk kez Yunanlılar tarafından kullanılan,’anestezi’ terimi; duyarsızlık, hissizlik duyuların geçici olarak kalkması anlamına gelmektedir. Alman tıbbında ve Türkiye’de bazı insanlar arasında Genel Anestezi deyimi yerine Narkoz da denilmektedir. Narkoz, anestezi ile eş anlamlı gibi görülüyor olsa da, tam bilinç kaybı olmadan, duyarlılığın ileri derecede ortadan kalkmasıyla oluşan belirgin uyuşma halidir.

Polymer duman ateşi, polymerlerler(ör. Polytetrafluoroethylene) yandığı zaman ortaya çıkan koku ve dumana sunuk kalma sonucunda görülen ve metal duman ateşi ile benzerlik gösteren bir hastalıktır.

Yanık, ısı, ışın, elektrik veya kimyasal maddelere sunuk kalma sonucunda deri ve derialtı dokularda meydana gelen yaralanmadır.

1. derece yanıklar: Derinin sadece en üst tabakasının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik ve ağrı görülür. Örnek: güneş yanıkları.

2. derece yanıklar: Derinin üst ve değişen oranlarda alt kısmının etkilendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik, ağrı ve su toplanması (bül) ile karakterizedir.

3. derece yanıklar: Tüm deriyi kapsayan; derialtı dokularına, derin dokulara ve hatta kemiklere kadar ulaşan yanıklardır. Deri kuru kayış gibi olabilir veya renk değişikliği  görülebilir (kömür gibi, beyaz veya kahverengi olabilir ). Şiddetli yanıklarda, yüzeysel sinir uçları ve kan damarları zedeleneceğinden yanık alanda his kaybı olabilir; buna karşın çevredeki daha az yanmış olan doku aşırı ağrılı olabilir.

Zatürre olarak da bilinen pnömoni, akciğerlerin iltihaplanmasıdır. Zatürrenin ilk sıradaki nedeni, pnömokok (Streptococcus pneumoniae) adı verilen yuvarlak şekilli bakterilerdir. Virüslerin neden olduğu zatürre ise genellikle daha hafiftir ve evde tedavi edilebilir. Bakteriyel pnömoniler daha ağır seyirli olup genellikle soğukalgınlığı nedeniyle ortaya çıkarlar. Pnömoni akciğerin tek bir lobu ile sınırlı ise lober pnömoni, bronşlardan başlayarak akciğerin başka bölümlerine yayılmışsa bronkopnömoni olarak adlandırılır.stock-footage-window-welding-machine-montage-worker-using-welding-machine-for-plastic-window-manufacturing

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir